1920’li yıllarda iki Alman doktor tarafından keşfedilen nöralterapi; ağrı ve hastalıkların tedavisi için dokulara, sinir bölgelerine, tetik noktalarına, yara izlerine ve çeşitli akupunktur noktalarına sulandırılmış lokal anestezik maddelerin enjeksiyon yoluyla uygulanması işlemidir.
Migren ağrısı, baş dönmesi, boyun ve bel fıtığı, bağışıklık sistemi sorunları, kronik yorgunluk ve daha birçok rahatsızlıkta uygulanabilen nöralterapi, bu sayede ek hastalıkların oluşmasını da engeller.
Nöralterapi; migren ağrısı, baş dönmesi, boyun ve bel fıtığı, bağışıklık sistemi sorunları, kronik yorgunluk ve daha birçok rahatsızlıkta uygulanıyor...
Hastalıklar ortaya çıkmadan önce, vücut alarm verir. Bu durumlar genellikle, modern tıbbın açıklayamadığı ve psikolojik olarak değerlendirilen şikâyetlerdir. Bu şikâyetlerin en yaygın olanları sebebi bulunamayan ağrı, uyuşukluk, kulak çınlaması, baş dönmesi, alerji, terleme bozuklukları, bağırsak şikâyetleri, uyku bozuklukları, sürekli yorgunluk hali, enerji kaybı, cinsel işlev ve bağışıklık sistemi bozuklukları, ciltte renk değişiklikleridir. Sağlıklı bir beden normalde bu fonksiyon bozukluklarını ortadan kaldırmaya çalışır.
Ancak yarardan çok, zarara maruz kalan bedenin kendini iyileştirme kapasitesinin yetersiz kaldığı durumlarda bu fonksiyon bozuklukları oluşmaya başlar. Sonrasında ise diyabet, yüksek tansiyon, tiroid hastalıkları, romatizmal ve bağ doku hastalıkları gibi kronik hastalıklar gelişir. Nöralterapi, vücudun kendi kendine yapması gereken fakat aşırı yüklenmeden dolayı yapamadığı iyileştirme etkisini açığa çıkararak bu sorunların ortadan kalkmasını sağlar ve kronik hastalıklarin oluşmasini engeller.
Nöralterapi, hem mevcut şikayetleri tedavi eden, hem de uzun dönemde oluşabilecek hastalıkları önleyen düzenleyici ve kalıcı bir tedavi yöntemidir. Nöralterapi, sorunu kökten ve kalıcı olarak çözme sanatidır. Nöralterapi, başta migren olmak üzere tüm baş ağrılarında, fibromiyaljide, boyun, sırt ve bel ağrılarında, boyun ve bel fıtıklarında, kalça ve omuz ağrılarında, sinir sıkışmalarında, alt ekstremite dolaşım bozukluklarında ve terleme bozukluklarında uygulanmaktadır.
Yüz felci, trigeminal nevralji, zona, baş dönmesi, kulak çınlaması, huzursuz bacak sendromu olan hastalar da nöralterapi tedavisine başvurabilirler.
Nöralterapi aynı zamanda adet sancısında, stres ve kaygı bozukluklarında, kronik yorgunluklarda, cinsel işlev bozukluklarında ve uyku bozukluklarında da oldukça etkilidir. Nöralterapi, hamile ve emziren anneler dahil herkese uygulanabilir. Sadece myastenia gravis kas hastalarına ve kanser tedavisi alan hastalara tavsiye edilmez.
Nöralterapi, kan sulandırıcı ilaç kullananlarda uygulanacaksa dikkatli olunmalıdır. Nöralterapi'nin hiçbir yan etkisi yoktur. Nöralterapide, sadece procain ve lidokain lokal anestezik maddeleri, 0,004 oranında serum fizyolojik ile sulandırılarak kullanılır. Dolayısıyla nöralterapide, bu maddelerin anestezik etkilerinden değil, hücre duvarındaki bio-elektriksel etkiyi düzenleyici tesirlerinden yararlanılır. Procain en sık uygulanan ve en kısa etkili lokal anesteziktir. Etki süresi 15-20 dakika olan procain, ısırganotu ve acı bademden elde edilen doğal bir maddedir.
Nöralterapi, vücuda yapılan iğne tedavileri ile karıştırılmamalidır. Diğer tedavilerde dokuya ilaç verilir. Nöralterapide ise iğneler çoğunlukla cilt içine, akupunktur bölgelerine ve omurilik segmentlerine yapılır. Nöralterapi'de ilaç özelliği olmayan sulandırılmış lokal anestetik madde kullanılır.
Nöralterapi genellikle 7-10 gün ara ile uygulanır. Tedavinin kaç seans uygulanacağı hastaya göre değişir. Bu durumun sebebi, geçirilen hastalığın şiddetinin ve hastaların iyileşme kabiliyetlerinin farklı olmasıdır. Bu nedenle nöralterapi, birinci ile beşinci seans arasında etki göstermeye başlar.
Ağrısız Bir Yaşam İçin;
Yeterli ve düzenli uyku ağrı ile mücadele etme gücünüzü artırır. Yetersiz ve kalitesiz uyku ağrı artışına neden olur. Ağrınız sizi uykudan uyandırıyorsa doktorunuza danışın. Çalışma ortamınızı daha konforlu ve ergonomik hale getirebilirsiniz. Oturma şekli rahat bir çalışma sandalyesi, bel desteği ve yüksekliği ayarlanabilir masa ile basit çözümler bulabilirsiniz. Masa başında çalışıyorsanız her saat başında 5 dakikalık yürüyüş ve çömelip kalkma şeklinde egzersizlerle kan dolaşımınızı artırabilirsiniz, bu da size dinçlik sağlayacaktır.
Ağrı şeklinizi, ağrınızın artış gösterdiği saati kaydedin ve sizde ağrı oluşturan hareketlerin neler olduğunu fark edin. Bu durumları doktorunuz ile paylaşın. Yeterli su tüketimi, lifli gıdalar, sebze-salata ve tam tahıllı gıdalar ile beslenmeye çalışın. Şeker ve işlenmiş gıdaları hayatınızdan çıkarın. Gıda duyarlılıklarının da ağrıya neden olabileceğini unutmayın.
Sigara tüketimi ile ağrıya daha hassas hale geliriz. Sigara içenlerde eklem ağrılarının, bel ağrısının ve mide şikayetlerinin daha fazla olduğu bilinmektedir. Sigara genel sağlığımızı olumsuz yönde etkileyerek vücudumuzun iyileşme kapasitesini azaltır.
Bütünsel ağrı tedavisi, nöralterapi, akupunktur ve ozon tedavileri ile ağrınızın kontrol altına alınabileceğini unutmayın.

Uzm. Dr. Esin Baltacı
Nöroloji Uzmanı