Güçlü Bağışıklık Nasıl Elde Edilir? / Dyt. Aysun İPEK

Bağışıklık sistemi veya immün sistem, canlıların hastalıklara karşı savunma mekanizmasını oluşturan, virüsleri, bakterileri, mantarları ve tümör hücrelerini tanıyarak onları yok eden, metabolizmayı yabancı ve zararlı maddelerden koruyan kompleks bir sistemdir.

Hastalıklara yakalanma riskini en aza indirmek için bağışıklık sistemini desteklemek, yapılandırmak gerekir. Böylece vücudumuz hastalıklara karşı tekrar direnç kazanır. Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için sadece bir bitki veya bir vitamin kullanımından fayda sağlamak beklenemez. Bunun yerine faydalı tüm besinlerden dengeli bir şekilde tüketmek, dengeli bir beslenme programı oluşturmak gerekir. Bu kompleks sistem içindeki tüm proseslerin sorunsuz işlemesi ilk koşuldur. Öncelikle yapılması gereken bağışıklık sistemine zarar veren unsurların ortadan kaldırılmasıdır. Sağlıklı bir yaşam tarzı oluşturmak, vücudumuzdaki tüm sistemler için olduğu kadar bağışıklık sistemi için de önemlidir. Bağışıklık sisteminin bizi enfeksiyon, kanser gibi sorunlardan koruyabilmesi için sistemin elemanlarının uyum içinde çalışması gerekir.

Bağışıklık, Bağırsakta Başlar

Bağışıklık sisteminin %70’i vücudumuza giren tüm gıdaların emildiği o büyük hattın yani bağırsakların bünyesindedir. Kısacası bağırsakları bağışıklık sistemimizin orkestra şefi kabul edebiliriz. Buradan yola çıkarak sağlıklı bir bağırsağın bizi hastalıklardan koruyacağını ifade etmek mümkündür. Bunun için de başta stres, alkol, sigara, işlenmiş ürünlerden uzak durmak, dengeli ve sağlıklı beslenmek gerekir.

Bağırsaklarımız bağışıklığa destek veren milyarlarca canlı bakteriye ev sahipliği yapar. Bunlar probiyotik, besinleri ise prebiyotik olarak adlandırılır. Probiyotik ve prebiyotik içeren besinlerden zengin bir beslenme sonucu elde edilen sağlıklı bir flora, patojenlerle savaşmanın en önemli adımıdır. Bağışıklığı desteklemek için kefir, ey yapımı yoğurt, turşu gibi fermente ürünlerin yanı sıra, muz, yulaf, kurubaklagil, soğan, sarımsak, doğal bal gibi prebiyotik besinler mutlaka tüketilmelidir.

Anemilere Dikkat

İyi bir bağışıklık için metabolizmanın işleyen süreçlerinin aksamaması gerekir. Metabolik süreçlerde her adımda birçok enzim, kofaktör görev alır. Bu parametrelerden bir tanesindeki yetersizlik tüm sürecin aksamasına neden olur ve idame yapılmadığı takdirde bu eksiklik herhangi bir virüs veya bakteriye karşı yeterli savunma hattı oluşamamasına, dolayısıyla hastalığa neden olur.

Özellikle anemik bireylerde, D vitamini eksikliği, B12 vitamini eksikliği, kansızlık, çinko, magnezyum eksikliği gibi vitamin ve mineral eksiklikleri tahlil yaptırılarak değerlendirilmeli ve gerekli takviyeler kullanılmalıdır.

Yeterli Uyuyun

Gece ve en az 5 saat, en fazla 8 saat olmak üzere "uyku" vücudun hormon dengesi açısından çok önemlidir. Bilinen en kuvvetli antioksidan olan melatoninin yeterli miktarda salgılanması için ışıksız ortamda 23:00 - 04:00 arası mutlaka uykuda olmak gerekir.

Rengarenk Beslenin

Bağışıklık öncülerimiz antioksidanlar, besin zincirinde renklerde gizlidir. Besinlere rengini veren flavonoidler hücrelerin zarar görmesini engelleyerek bizi hastalıklara karşı korur. Rengârenk beslenme çeşitli antioksidan grubundan faydalanmak güçlü bir bağışıklık zemini oluşturur. Ağırlıklı olarak kırmızı, mor meyveler antioksidan kapasitesi daha güçlü besinlerdir.

Omega-3

Vücudumuzdaki inflamasyonun ana kaynağı Omega 3, Omega 6 yağ asidi arasındaki hatalı orandır. Günlük beslenmemizin büyük çoğunluğu Omega 6 içerirken, Omega 3 kaynaklarından faydalanmak pek mümkün değildir. Beslenme yoluyla yetersizliği görülen Omega-3 yağ asitlerinin mutlaka düzenli takviye edilmesi gerekir. EPA ve DHA'nın hücrenin optimal sağlığını bozan stres yanıtlarını azaltarak bağışıklık hücrelerinin işlevini arttırdığı kanıtlanmıştır. Haftada 2 kez balık tüketiminin yanında her gün Omega-3 takviye kullanılmalıdır.

Dyt. Aysun İpek

Diyetisyen ve Beslenme Uzmanı

Önceki Yazı

Benzer Yazılar