Şeker Hastalan İnsülini Rafa Kaldırabilir! / Doç. Dr. Kerim GÜZEL

Metabolik cerrahi ameliyatları; Laparaskopik (kapalı olarak) yöntemle, obezite ve tip 2 diyabet hastalarına cerrahi tedavi olanağı sağlayan yöntemlerdir. Hastalarımız bu yolla hem zayıflıyor hem de insülin ve ilaç kullanmadan sağlıklı kalabiliyorlar.               

İlaçlardan kurtulma süreci çoğu hastada ameliyattan sonra 3-5 gün içerisinde olurken, bazı hastalarda bu, 1 hafta veya 3-4 haftayı bulabiliyor. Tabi ki burada önemli olan her obezite ve tip 2 diyabet hastasını ameliyat etmek değil, hasta seçimi iyi yapıldığında hastalar insülin ve kullandıkları ilaçlarını bırakabilirler ve daha özgür yaşayabilirler.

Metabolik cerrahinin kavramı tüm metabolik hastalıkların cerrahi tedavisi anlamı taşısa da günlük pratikte daha çok tip 2 şeker hastalığının cerrahi tedavisi anlamına gelir. Son zamanlarda poliklinikte sık karşılaştığımız sorulardan bir tanesi, şeker hastalığının cerrahi tedavisi mümkün mü?

Bu ameliyatların uygun hastalarda obezite ve Tip 2 diyabetin tedavisinde başarıları çok yüksektir. Aynı zamanda obeziteye ikincil olarak gelişen metabolik sendrom, insülin direnci, uyku-apne sendromu, hipertansiyon, hiperlipidemi, yürüme bozuklukları, gastroozöfagial reflü hastalığı, karaciğer yağlanması, obezitenin gelişimine neden olduğu bazı kanserler gibi bir çok ek sorunun da çözümüne katkı sağlar.

Tip 2 Diyabette Ameliyatı Öneriyoruz

Başarı tamamen hasta seçimine bağlı diyebilirim. Her hasta ameliyata uygun değil. Birincisi Tip 2 şeker hastası olacak. Yani şu anlama geliyor; kişinin hala vücudunda insülin üreten hücreler var ise iyi sonuçlar alabiliriz. Bizim insülin salgılayan organımız pankreastır. Burada bir miktar insulin üreten hücrelerin olması lazım. Ameliyat öncesi bu hücrelerin varlığı tetkiklerle belirleniyor. İkinci kriter ise vücut kitle indeksidir. Vücut kitle indeksi bizim obezitemizin olup olmadığını anlamamızı sağlayan belirteçtir. Hepimiz basitçe hesaplayabiliriz. Kilomuzun, boyumuzun karesine bölünmesiyle bulunan değerdir. Vücut kitle indeksinin 40 üzerinde olması, 35-40 arasındaki obez hastalarda ek bir problem varsa (hipertansiyon hiperlipidemi, metabolik sendrom, karaciğer yağlanması, tip 2 diyabet, uyku apne sendromu, gastroozofagial reflü hastalığı, iskemik kalp hastalığı, idrar kaçırma, yürüme bozuklukları gibi) ya da 30-35 arasındaki obez hastalarda ilaç ve insulin tedavilerine rağmen kan şekeri yeterince kontrol altına alınamıyorsa metabolik cerrahi ameliyatlarını hastalarımıza önerebiliyoruz.

Tip 1 Diyabetli Ameliyattan Faydalanamıyor

Tip 1 şeker hastaları bu tedaviden faydalanamayacaktır. Çünkü onlarda mutlaka dışarıdan insülin almak zorundalar ve pankreastaki insülin üretimi yok denecek kadar azdır ya da üretim yoktur.

Genelde obezite ameliyatları da dahil olmak üzere bu gruptaki operasyonlar 20 ile 65 yaş arasında kişilere yapılır. 65 yaş ve üzeri hastalarımız sıkı tetkik edilip genel olarak ameliyat olmasında bir sakınca bulunmuyorsa bu tedaviden faydalanabilirler.

Metabolik cerrahi ameliyatlarındaki amacımız Tip 2 Şeker hastalığının ve obezitenin vücutta yol açtığı sonuçlarını, sağlık problemlerini engellemek ya da kontrol altına alarak ve hastanın yaşam standartlarını yükseltmektir.      

Tip 2 Şeker hastaları; böbrek yetmezliği, görme kayıpları, sinir uçlarında iltihaplanmaları iskemik kalp hastalıkları başta olmak üzere birçok sağlık problemi ile karşı karşıyalar. Mesela erişkin körlüğünün en sık nedeni şeker hastalığıdır. Eğer biz şeker hastalarında şekeri kontrol altına alabilirsek, hastayı böbrek yetmezliğinde, kalp ile yaşayacağı problemlerden, görme kaybından koruyabiliriz.

Uygun hastalarda metabolik cerrahi ameliyatlarının başarı oranı çok yüksektir. Uzun ve etkili kan şekeri ve kilo kontrolü sağlarlar.

Ameliyatlar tamamen kapalı yapılıyor. Eskiden yapılan büyük cerrahiler ve kesiler ile yapılan ameliyatlar değil. Endoskopik olarak 3-5 tane delikten girilerek yapılan ameliyatlar bunlar.

Hastamızı ameliyattan 4 saat sonra kaldırıp gezdirebiliyoruz. Bir gün sonra da sıvı gıdalar ile beslemeye başlıyoruz. Hasta ağır iş yapmamak kaydıyla 1 hafta 10 gün sonra kendi işini yapabilir hale geliyor. Ameliyat büyük kesiler ile yapılmadığı için daha erken sosyal yaşama katılım sağlanıyor.

Samsun Önemli Bir Merkez Haline Geldi

Samsun, Türkiye'de sağlık turizminde önemli bir merkez haline geldi. Merkezimizde İspanya, Almanya, Kosova, ABD, Arnavutluk, Romanya, Makedonya'dan birçok hastayı tedavi ettik. Hastalar yüksek şeker ile gelip, ameliyat sonrası hem ilaçlarından kurtulmuş hem de kilolarından kurtulmuş halde kontrole geri geliyorlar. Bu beni ve çalışma arkadaşlarımı fazlasıyla memnun ediyor. İnsanların sağlıklı yaşamına katkı sağladıysak bu bizim için çok büyük bir mutluluktur. Diğer beni mutlu eden olay ise, Samsun ve Karadeniz Bölgesi hakkında hiçbir fikri olmayan bu insanlara aynı zamanda güzel kentimiz Samsunumuzun da, Karadeniz Bölgesi’nin de tanıtımını yapıyoruz.

Doç. Dr. Kerim Güzel

Genel Cerrahi Uzmanı

Önceki Yazı

Benzer Yazılar