İçindekiler
YÜZ DOLGUSU ve DOLGU ESTETİĞİ
Cilt (deri) vücudumuzun en büyük organıdır. Vücudumuzun dışarıyla doğrudan temasını sağlayan cilt, yalnızca genetik faktörlerden etkilenmez. Diğer iç organlardan farklı olarak cilt hem iç, hem de dış (çevresel) faktörlerden etkilenen bir organdır. Hava kirliliği, fabrika dumanları, endüstriyel buharlar, sigara ve egzoz gazlarının yanı sıra, karlı, rüzgârlı, kuru, rutubetli veya güneşli hava şartları da cildi etkiler.
Cildin yaşlanmasının %20’lik faktörü genetik iken, %80’lik oranı da çevresel faktörlerden kaynaklanmaktadır. Vücut yaşlandıkça diğer organlar gibi cilt ve iskelet sistemi de yaşlanır. İskelet sistemi ile cilt arasında bulunan dolgu malzemesi de yaşlanır ve gevşer. Cildin iskeletini oluşturan lifler, kollajen ve elastindir. Bunlar cildi bir ağ gibi sarıp sarmalar ve cilde esneklik, sıkılık, sağlamlık ve uyum kabiliyeti sağlayan başlıca desteklerdir.
HYALÜRONİK ASİT
Zaman içerisinde, genellikle çevresel etkenlerin nedeniyle, ciltte elastik lif, kollajen lif, yağ tabakası ve hyalüronik asitin azalmasına bağlı olarak özellikle göz, ağız, çene, boyun, burun, alın bölgelerinde kırışıklıklar ve sarkmalar oluşur. Yüz dolgusu, yüzün alt kısımlarında meydana gelen sarkma ve kırışıklıkların giderilmesinde başarıyla kullanılabilir. Hidrofilik özelliği ile suyu çekerek çizgi ve kırışıklıkların giderilmesinde kullanılan hyalüronik asit dolgusu, jel formunda kullanılır. Vücuttaki, suyu çekerek çizgi ve kırışıklıkları dolgunlaştırır ve cildi daha genç gösterir.
Medikal estetik alanında en çok başvurulan yöntemlerden birisi olan hyalüronik asit bazlı dolgu maddeleri, anti-aging endüstrisinin en popüler araçlarından biri olan dolgu enjeksiyonlarındandır. Yüzdeki ince çizgilerin ve kırışıklıkların giderilmesinden, dudak dolgunlaştırmaya; elmacık kemiklerinin belirginleştirilmesinden, yüzde lift etkisi yaratmaya kadar pek çok kullanım alanı vardır.
Güneş hasarı ve yaşla birlikte ciltte zamanla ince çizgiler ve derin kırışıklıklar oluşur. Hyalüronik asit bazlı dolgu enjeksiyonu, bu çizgi ve kırışıklıkları doldurmak ve yüzü yeniden şekillendirmek için ideal bir kozmetik işlemdir. Kalıcılığı 8-12 ay olan hyalüronik asit bazlı dolgu maddeleri, etkili ve sonucu hemen görülebilen bir anti-aging tedavidir. Sadece 10-15 dakika süren işlem öncesinde, uygulama yapılacak bölgeye anestezik krem sürülür. İşlem sonrasında sosyal yaşamınıza geri dönebilirsiniz.
Dolgu Hangi Bölgelerde Kullanılır?
- Nazolabial çizgiler (burun kenarlarından dudak kenarlarına doğru uzanan çizgiler ve çökmeler)
- Marionet çizgiler (ağız çevresinden aşağı doğru oluşan çökmeler ve derin çizgiler)
- Barkod çizgisi (Dudak üstündeki ince çizgiler)
- Dudak dolgunlaştırma
- Gözaltlarındaki çöküklüğü doldurma
- Daha net bir çene hattı yaratma
- Ortayüz dolgusu (Elmacık kemiği ve yanak belirginleştirme)
- Burun dolgusu
- Şakak dolgusu
- Boyun dolgusu
- Yüzde yaşla beraber kaybolan hacmi geri kazandırma ve yüzde lift etkisi yaratma
Dolgu Uygulaması Ne Kadar Sürer? Yan Etkileri Var Mıdır?
Uygulama 15-30 dakika arası sürebilir. Uygulamadan hemen sonra normal hayatınıza dönebilirsiniz. Uygulama yapılan bölgede hafif bir şişlik ve kızarıklık oluşabilir. 1-2 günde tamamen geçer. Dolgu, ortalama 14 gün içinde oturma sürecini tamamlar ve son halini alır. Dolguların kalıcılık süresi ise 8-12 ay arasında değişiklik göstermektedir.
Dolgu Uygulaması Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
- Aspirin veya benzeri kan sulandırıcı ilaçların kullanımı dolgu uygulamasından 2 hafta önce kesilmelidir.
- Dudak bölgesinde uçuk olması durumunda dudak dolgusu yapılmaz. Tekrarlayan uçuk riskine göre gerekirse uygun bir antiviral krem kullanılmalıdır.
- Sivilce tarzı enfeksiyonlu bölgeye dolgu yapılmaz.
- Ağız çevresi dolgular yaptırılırken, diş tedavisi yaprtırılmamalıdır, çünkü diş bölgesindeki enfeksiyon riski, ağız çevresindeki dolguyu olumsuz olarak etkilemektedir.
Dolgu Uygulaması Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
- Dolgu uygulaması yapıldıktan sonra 1-2 saat süre ile dik pozisyonda kalınmalıdır.
- 24 saat süresince zorlayıcı egzersiz yapmaktan kaçınılmalıdır ve dolgu işleminin yapıldığı gün spor yapılmamalıdır.
- Dolgu işlemi yapıldığı gün cilt bakımı yapılmamalıdır. En erken 1 hafta sonra yapılmalıdır.
- Yüzme havuzları, enfeksiyon kapma ihtimali yüksek olan alanlar olduğu için, dolgu uygulaması sonrası en az 2 gün havuza girilmemelidir.
- En az bir gün boyunca makyaj malzemeleri ve fırçalarının kullanılmaması gerekir.
- Dolgu işlemi sonrası en az 4 saat boyunca yüzüstü yatmaktan kaçınılmalıdır.
- Dolgu işleminden 1 haftadan önce diş tedavisi yaptırılmamalıdır.
- Güneş koruyucu ve renksiz eczane ürünleri ve kremler kullanılabilmektedir.
- Dolgu uygulamasından sonra 2 gün boyunca lazer uygulaması yaptırılmamalıdır.
- Ödemi arttıracağından, dolgu uygulamasının gerçekleştirildiği gün aşırı alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.
Dolgu uygulaması kimlere yapılamaz?
- Uygulama yapılacak alanda aktif enfeksiyonu olan hastalar. (İltihap, yara ve uçuk vb.)
- Keloidal ve hipertrofik skar yapısı olan hastalar. (Kötü yara iyileşmesi öyküsü olan hastalar)
- Otoimmün hastalıkları olanlar. (Polymyositis/Dermatomyositis)
- İmmün yetmezliği olan hastalar. (Savunma sistemi bozukluğu olanlar)
- Bazı dolgu maddelerinin elde edilmesi sırasında, içerisinde antibiyotikler olabilmektedir. İlaç alerjileri olan hastalarda dikkatli olunmalıdır.
- Bazı dolgu maddelerinde ağrı kesici olarak Lidokain kullanılabilir olabilir. Bu gibi durumda Lidokain’e karşı aşırı duyarlılıklarda dikkatli olunmalıdır.
- Hamile ve emzirenlere sadece hyolüronik asit içerikli dolgular yapılabilir.
Uzm. Dr. Yüksel OLTULU
Medikal ve Estetik Dermatoloji Uzmanı
Yazar Hakkında
