Sertleşme Sorunu Nedir?
Erkeklerde sertleşme sorunu, tatmin edici bir cinsel birliktelik için yeterli ereksiyonun sağlanamaması veya sürdürülememesi olarak tanımlanır ve erken boşalma ile birlikte en sık izlenen cinsel işlev bozukluklarının başında yer alır. Neredeyse her üç erkekten biri, yaşamı boyunca bu sorun ile karşılaşmaktadır. Diğer yandan yaşla birlikte hipertansiyon, şeker hastalığı, kalp rahatsızlığı gibi kronik hastalıkların eklenmesiyle, sorunun görülme sıklığı daha da artmaktadır. Bu denli sık görülen bir problem olmasına rağmen ülkemizde çoğu erkek maalesef bu durumu bir sağlık sorunu olarak görmemekte ve hekime bu şikâyet ile başvurmaktan kaçınmaktadır. Hâlbuki tek başına sertleşme sorunu, daha sonraki dönemlerde gelişebilecek ciddi sağlık sorunlarının ilk belirtisi olabilir.
Sertleşme Sorununun Tedavi Protokolü Nedir?
Her sağlık sorununda olduğu gibi tedavi planlaması yapmadan önce doğru teşhis çok önemlidir. Öncelikle işin uzmanı olan bir doktor tarafından alınan ayrıntılı medikal ve cinsel öykü, onu takip eden tam bir fizik muayene işin temelini oluşturur. Muayene sırasında hekim ile birlikte doldurulacak bazı ölçekler de çok değerli veriler sağlamaktadır. Sonrasında kan basıncı ölçümü, penis-testis-prostat muayenesi, kolesterol ve kan şekeri ölçümleri ile erkeklik hormonu seviyesinin belirlenmesi gibi tetkikler gerekebilmektedir. Ayrıca ilk andan itibaren hastanın ürolojinin yanında gereğinde kardiyoloji, psikiyatri ve endokrinoloji gibi diğer uzmanlarca da değerlendirilmesi çok önemlidir.
Günümüzde neredeyse tüm üroloji kılavuzları sertleşme sorunun tedavisinde basamaklı bir tedavi algoritması önerir. İlk basamakta hastanın uygulayacağı yaşam tarzı değişiklikleri vardır. Bunlar, mümkünse fazla kilolardan kurtulmak, alkol alımını sınırlandırmak, sigaradan uzak durmak, Akdeniz diyeti gibi dengeli beslenme şekli, stres ve kaygıdan uzak yaşamak ve cinsel partner ile doğru bir iletişim olarak sayılabilir.
Medikal tedavinin ilk basamaklarında ise bazı ilaçlar (PDE5 inhibitörleri), ESWT (şok dalga tedavisi) ve self enjeksiyon dediğimiz hastanın ilişki öncesinde kendi kendine yaptığı bazı iğneler yer almaktadır. Hastaların çoğu bu tedavilerde fayda görür. Ancak tüm bunlara rağmen sertleşme sorununun devam ettiği dirençli olgular da vardır.
Penil Protez Uygulaması Kimlere Yapılır?
İlk etapta diğer tedavi seçeneklerinden fayda görmeyen hastalar penil proteze aday grup olarak düşünülür. Ancak bazen güvenlik-etkinlik-maliyet açısından diğer tedavilere uygun bulunmayan hastalara da ilk seçenek olarak penil protez önerilebilir. Diğer yandan travma (penil fraktür), Peyronie hastalığı, uzamış priapizm gibi özel durumlarda da protez cerrahisi ilk seçenek olabilmektedir.
Penil Protez Uygulamasında Başarı Oranı Nedir?
Uygun hasta ve protez seçimi ve başarılı bir cerrahi süreç ile hastaların protez uygulamasından memnuniyeti %95 ‘in üzerindedir ve bu durum herhangi bir komplikasyon gelişmemesi halinde yaşam boyu devam eder.
Ameliyat Süreci Nasıldır?
Protez çeşidine bağlı olarak ortalama ameliyat süresi 1-2 saat arasında değişmektedir. Genital bölgeye yapılacak 3-4 cm’lik kesi ile protez vücut içine yerleştirilir ve dışarıdan kesinlikle fark edilmez. Bu işlem genel anestezi veya spinal anestezi (belden aşağı uyuşturularak) yapılır. Ek bir komplikasyon olmaması durumunda hastanede bir gün yatış gerekir. Ertesi gün taburcu olan hastaya en az 6-8 hafta cinsel ilişkiden kaçınması önerilir. Enfeksiyon, kanama, anesteziye bağlı kimi komplikasyonlar her ameliyatta olduğu gibi burada da olası riskler arasındadır. Ancak günümüzde kullanılan protezler, artan cerrahi tecrübe ve uygun merkezin seçimi ile bu komplikasyonlar en aza indirilebilmektedir.
Penil Protezin Çeşitleri Var Mıdır? Hangi Hastaya Hangi Protez Tercih Edilir?
Günümüzde tek-iki ve üç parçalı protezler mevcuttur. Ancak tüm dünyada en sık kullanımı olanlar, malleable(bükülebilir) ve ınflatable (şişirilebilir) olan tipleridir. Hasta profili, beklentisi, anatomisi ve ek hastalıkları değerlendirilerek seçilecek protezin çeşidine karar verilir. Yani her hastaya uygun bir model değil hasta için en uygun model tercih edilmelidir.
- Malleable (bükülebilir tip): İki ana parçadan oluşur, yerleştirilmesi kısmen daha kolaydır. Maliyeti diğerlerinden daha uygundur. Komplikasyon ve mekanik arıza riski daha azdır. Sürekli ereksiyon halinde kalması, bükülebilir olmasına rağmen dezavantajı olarak söylenebilir.
- İnflatable (şişirilebilen tip): Tüm dünyada en sık tercih edilen penis protezi çeşididir. Şişebilen protez kısmı, rezervuar ve pompa mekanizması olmak üzere 3 ana parçadan oluşur. Normalde inik halde duran protez kullanım anında pompaya yapılacak manevralar ile şişer ve yine ilişki sonrası eski haline geri getirilir. Normal ereksiyona benzerliği bu protezin en büyük avantajıdır. Kullanımının eğitim gerektirmesi ve maaliyetinin diğerlerinden kısmen daha yüksek olması da dezavatajları olarak sayılabilir. Ancak bu noktada uzun süreli bir etkin tedavi olduğu unutulmamalıdır. Kullanılan protezin ömür boyu yenileme garantisinin olması da ayrıca vurgulanması gereken bir durumdur.
Ayrıca Merak Edilen Bazı Konular:
- Penil protez uygulamasıyla kişinin boşalması ve orgazm durumu etkilenmez. İlişki sırasında aldığı zevk değişmez.
- Partneri, doktor kadar ayrıntılı bir muayene yapmaz ise kişide penil protez olduğunu fark edemez ve bu durumdan ilişki sırasında rahatsızlık duymaz.
- Protez uygulaması kişinin işeme fonksiyonlarını değiştirmez.
- Prostat, mesane veya penis kanseri riskini arttırmaz.
- Havaalanı, alışveriş merkezi gibi X-ray araması ile girilen yerlerde sorun teşkil etmez. MR veya tomografi çekimine engel olmaz.