DOKTORUN İTİBAR DEPREMİ
Yıllar önce sağlık çalışanlarına verilen değer hepimizin malumudur. Öncesinde bir köye veya mahalleye doktor atandığında bir bayram havası olurdu. Dikkati sadece hastalarda olsun ve başka bir şey düşünmesin diye maddi olarak imkanları yüksek düzeydeydi.
Ancak, son yıllarda bazı popülist yaklaşımlar doktorun itibarına ve verilen değere darbe üstüne darbe vurmaya başladı. Aslında doktorlar, halktan ayrı sınıftan gelen bireyler değildir. İşçi, memur, çiftçi çocuklarıdır. Yani halkın içinden olan bireylerdir. Ama gel gör ki doktorun halktan değil ayrı sınıftan gelen kibirli, tembel, duygusuz, robotumsu varlıklarmış gibi gösterilerek toplumun hafızasına kazındı.
Ancak, ülke olarak en zor durumlarda doktorlar sadece sağlık alanında değil, her alanda hep ön safhalarda duranlardan olmuştur. Bunun en güzel örneği, her yıl kutlanan 14 Mart Tıp Bayramı’nın oluşma sürecidir.
Covid-19 pandemisinde de doktorlar hep ön safhada durmuş olup bu mücadelede çok şehit vermiştir. Günümüzde yaşanan şiddetli depremde de tüm karalama ve kötülemelere rağmen her zamanki gibi ön saflardadır. Ancak, yine de hak ettiği değeri görmemektedir. Gelir düzeyi düşmesinden ötürü, artık doktorlar eskisi gibi kendi evini yapamamakta olup kirada oturmaya başlamıştır.
Son yıllarda sanki malpraktis sadece doktorlara has bir durummuş gibi açılan dava sayısında ciddi bir artış mevcuttur. Malpraktis kavramı, her meslek grubunda meydana gelebilmekte olup algı olarak sadece doktorların üzerinde kalmıştır. Zor zamanlarda doktor alkışlanırken kıymet görürken, diğer zamanlarda hiçbir değer görmemektedir. Maalesef, yıllardır doktorun itibarı depremle enkaz altında kalmıştır. Yüksek Sağlık Hukuku Derneği ve Medikal Malpraktis Derneği olarak doktorun itibarını enkaz altından kaldırıp eski günlerine kavuşturmak için doktorların yanında olmaya ve sağlık çalışanlarının operatif gücü olmaya devam edeceğiz.
Dr. Ufuk Doğru
Medikal Malpraktis Derneği